İNSANIN KENDİNDEN KAÇIŞI
Reklam
  • Reklam
Mehmet Dikeç

Mehmet Dikeç

İNSANIN KENDİNDEN KAÇIŞI

02 Haziran 2017 - 12:02 - Güncelleme: 02 Haziran 2017 - 12:09

Hiç kendinizden kaçtığınız durumla karşılaştınız oldu mu? Gerçekleri konuşmak gerekirse bir çok insanın ,yada kendiyle yüzleşmekten korkan insanların denediği bir yoldur kendinden kaçmak.İnsan bir çok şeyin üzerini örtmek yada başkalarını suçlamak için kendiyle yüzleşmekten kaçmak için,kendinden kaçar.Bu son yıllarda en çok karşılaştığımız sendromlardan biridir.Hoşlanmadığımız durumlar karşısında en sık başvurduğumuz çözüm yöntemlerinden biridir kendimizden kaçış.

      Bu kaçış bazen bilerek ve planlayarak yapılır. Örneğin; hiç hoşlanmadığı bir iş arkadaşının başarılarını tahammül etmemek ve onu yok sayarak kendi içinizdeki zafiyetleri örtmek konusunda gösterdiğiniz tepkiler. Bazen ise biz bilinçli olarak, farkında olmasak da, ruhumuz istemediği durumla karşılaşmamak için kendi kaçışını gizlice planlar. Örneğin, bizi eleştirecek ve olumsuz yanlarımız bize hatırlatacak ve güzel şeyler yapmamızı hatırlatacak insanlarla bir arada bulunmamak için davetlerine  katılmamak ve bu gibi insanlarla yüzleşememe korkaklığı göstermek.Ama gerçekte gösterdiğimiz tepki kendimizden ve kendi iç dünyamızdan yüzleşme kaçamağıdır. Ruh her iki durumda da karşılaşmak istemediği duruma karşı kendi savunmasını oluşturmuş, kendince dış tehdide çözüm üretmiştir.

      Peki, ama ya aslında karşılaşmak ve yüzleşmek istemediğimiz kendimiz isek?
Her insanın bir “gerçek öz”ü olduğunu biliyor ve kabul ediyoruz, ama bunun yanında her insanın bir de kendisi için yarattığı “ideal imaj”ı vardır. Eğer o kişinin kendisine biçtiği imaj, aslında var olan gerçekten uzakta ise, içinde çatışmalara sebep olur.İnsan,kendisini dış dünyaya sunma şekline kendini o denli kaptırmıştır ki, gerçekte yaşadığının bunun tam tersi olduğu gerçeği, görmemesi gereken bir alandır. Böyle durumlarda kişi, adeta kendi yaşadığı olayları veya yaptıklarını, kendi dışında oluyor gibi algılamaya başlar. Savunması budur.

     Kendi gerçeği ile yüzleşmekte güçlük çektikçe, kendisinden kaçmaya başlar. Olabilecek en zor kaçışlardan birisidir, kendimizden kaçmaya çalışmak. Kendisiyle yüzleşmenin ağır yükünden kurtulmanın yolu güçlüklerinin sorumluluğunu dış etkenlere yıkmaktır. Yani her şey dışsallaştırılır.

Kendisinden kaçan insanlar, kendi eğilimlerinin başkasında olduğundan kuşkulanan insanlardır. O kadar ilginçtir ki, kendilerindeki zayıflık, onların başkalarında en fazla eleştirdikleri ve lanetledikleri konular olurlar. Bizler, başkalarının küçümsemelerine karşı türlü çeşit savunmalar oluşturabiliriz. Savunulması en zor yer kendi kendimizi küçümsememizdir. Çünkü kendimizi küçümsememize kaçacak yer yoktur.

     Dış dünyaya karşı bir kabadayı ve hakların savunucusu rolünde iken, kendi zaafları ile yüzleşme konusunda korkak olan insanların zaman içinde kendilerine yönelik öfkesi birikmeye başlar.

Kendisine yönelik öfkeden kurtulmak isteyen insanlar için en sık başvurulan savunma mekanizması gene aynıdır: Dışsallaştırma. Yani kendi içindeki kendisine yönelik öfkeyi, kendisinden kaçarak, kendi dışındaki insanlara yönlendirir. Kendisinin haksızlığını bildiği için zihnin en derinine ittiği ve kendisine öfkelendiği konuyu, birileri kendisiyle yüzleştirdiği an, öfke nöbetleri yaşayabilir. Bazen ise kendine öfkelendiği konu, başkaları bunu yapıyor (kendi değil) ve o da bunlara öfkeleniyor, gibi ortaya koyduğu bir durum haline gelebilir.
    Kendinden kaçma davranışının bir diğer önemli örneği de; kendisinin altında ezildiği değer yargılarının aynısını, başkalarına uygulama isteğidir. Bunu, başkalarının,kendisinin yaşayamadığı- mutluluğunu baltalama adına yapar. Bu basit psikolojik kural, önümüze sık sık çıkmakta ve hayatı olumsuz yönde etkilemektedir. Kendinden kaçış sendromu özelikle ,toplum mühendisliğine soyunan,yada toplumu idare etmeye çalışan,kimi zaman idarecilerde,kimi zaman siyasetçilerde kimi zaman eğitimci rolünde olan şahıslarda görülebiliyor.Kanaatimce insanın en büyük çıkmazı,kendisiyle bir türlü yüzleşememesi ve kendinden kaçış korkaklığıdır.İnsanın ve insanlığın üzerinde en çok kafa yorması gereken eğilimlerden biri,kişinin kendinden kaçışını sonlandırması ve gerçek benle tanışıp cesurca kararlar almasıdır.Aksi takdirde insan kendinden kaçarak gerçekte hiç bir soruna çözüm bulamayacaktır.Çünkü çözüm insanın kendi gerçeğini kabul edip,içindeki kaçış yollarını ve mazeretleriyle yüzleşmesi gerekir. Bu süreçte en fazla kafa yorulması gereken sorun,gerçekte insanın kendinden kaçışını sonlandırması gerek.En büyük erdem bu olsa gerek.

Selam ve dua ile...

 

YORUMLAR

  • 1 Yorum
  • Halil İbrahim Şahin
    6 yıl önce
    Tebrik ederim Mehmet abi kalemine sağlık günümüz kişilik durumunu çok iyi ışık vermişsin.

Son Yazılar