Z kuşağı ve Değişmeyen tek şey...


Son zamanların en popüler gündemi Z kuşağı polemiği...  Neden bu kadar popüler, neden bu kadar  tartışılır, neden bu kadar mevcut toplumsal yapıyı rahatsız eder bunu biraz irdelemek gerektiğini  fark ettim.

 

Peki kimdir bu Z kuşağı.

 

Z kuşağı, 2000 ve 2020 yılları arasında doğan, hızlı ve analitik düşünme yetisine sahip ancak, bu yetilerini kullanma becerileri bireyci, ekip çalışmasına yanaşmayan, Özgüvenleri yüksek, ebeveynlerinin kendilerine farklı baktığı düşüncesini umursamayan, kendi kendilerine yetebileceğini düşünen kuşaktır.

 

Şimdi şöyle bir giriş yapalım. Toplumsal değişim bütün toplumların kaçınılmaz sonu olduğu gibi bu süreçten herkes hızlı veya yavaş nasibini almaktadır. Dolayısıyla bazı değişimler yerel olabileceği gibi bazen küresel etki yaratan değişimlere de kapı aralayabilir. Mesela deprem,sel,yanardağ patlaması gibi felaketler yerel etki yaratırken, buzulların erimesi, karbonmonoksit gaz salınımı, küresel teknolojik gelişmelerin beraberinde getirdiği internet,cep telefonu, yapay zeka gibi gelişmeler küresel çapta etkili olabilmekte ve insanlığın gelişimine etki etmektedir.  

 

Toplumsal değişmelerin tarihi süreç içerisinde hızı her zaman aynı olmayabilir. Değişme, ileriye doğru olabileceği gibi geriye doğru da olabilir. Dolayısıyla Toplumsal değişme yavaş veya hızlı gerçekleşen ve devamlılık gösteren bir olgudur. Örneğin din ve aile kurumlarında değişme çok az ve yavaşken, bu değişme hem ekonomi kurumunda hem de teknoloji alanında çok daha hızlı mesafe kat edilebilmektedir.  

 

Ancak son zamanlarda teknolojinin beraberinde getirdiği sosyal medya platformu dünyadaki değişim sürecini daha da hızlandırmış durumdadır.  Mesela dünyanın herhangi bir yerinde gerçekleşen savaşlar, siyasi olaylar, afetler, moda,sanat, edebiyat gibi hadiseler her an tüm dünyanın gündemini meşgul edebilmekte, İnsanlar dünyanın neresinde olursa olsun iletişime ve etkileşime girebilmektedirler. Bu yüzden Yerel ve küresel tüm değişimler birbirini tetikleyebilmektedir. Mesela dünyanın herhangi bir yerinde sosyal medya üzerinden challenge (meydan okuma)  tüm dünyada uluslararası etki yaratarak toplumsal olayları tetikleyebilmektedir.  Olayları özellikle Arap baharı üzerinden düşünürsek, Tunuslu bir gencin kendini yakarak, sosyal medya üzerinden başlatmış olduğu isyanın, henüz dünyaya entegre olamamış, Arap diktatör  liderlerinin bir bir devrilmesine yol açmıştı. Binaenaleyh dünyadaki gelişmeler bize göstermiştir ki gelinen noktada, dünya koca küresel bir köy haline gelmiştir.  

 

Biraz kendi ülkemiz üzerinde düşünürsek, ülkemizin toplumsal değişim döngüsü maalesef gelenekçi ve tutucu bir toplumsal düzene sahip olduğundan, Z kuşağının hızlı ve rahat bir şekilde kat ettiği mesafeye maalesef ayak uyduramamaktadır. Ayrıca  Z kuşağının toplumsal değerlere karşı gösterdiği refleks ve tepki aslında  ağır ve hantal işleyen mevcut toplumsal değişim sürecine karşı oluşturulan bir tepkidir diye düşünüyorum.  Z kuşağının oluşturduğu hızlı ve sınırsız değişim süreci karşısında yaptırımsız ve etkisiz kalan diğer alt kuşaklar, kendi değerlerini kaybetmemek adına sürekli bir serzeniş ve tepki ortaya koymaktadır.

 

Buradan hareketle gelişmekte olan insanlığın daha bilimsel ve teknolojik gelişmeleri eleştirmek yerine daha uyumlu ve paralel bir düzlemde hareket ederek daha güzel işler başaracağımıza inanıyorum. Özellikle Z kuşağıyla çatışmak yerine onlarla yapacağımız uzlaşı ve doğru diyalog/iletişimle dünyadaki gelişmeleri daha iyi okuyabilir, dengeli ve düzenli bir nesle dönüştürebiliriz.  Dünyadaki gelişmelere eskileri yad ederek tarihi hamaset yerine çağın okumalarını iyi yaparak geleceğe daha nitelikli ve kaliteli bir toplum var etme çabası içerisinde olmamız gerektiği kanaatindeyim.  Değişmeyen tek şey değişimdir. (Herakleitos.)

vesselam...