İNSAN MERKEZLİ EĞİTİM YAPILMALI...
Reklam
  • Reklam

İNSAN MERKEZLİ EĞİTİM YAPILMALI...

Eğitim-Bir-Sen Şanlıurfa Şube Başkanı İbrahim Coşkun, sona eren eğitim yarıyılı ile ilgili yaptığı açıklamada, yerelde öğretmen açığı başta olmak üzere büyük sorunların olduğunu belirterek, "İnsanı merkeze alan, öğretmeni eğitimin temel unsuru bilen, ona bilgi, donanım, formasyon ve haklar bakımından imkân ve itibar kazandıran yapısal düzenlemelerin hayata geçirilmesiyle daha verimli sonuçlar elde edeceğimiz bir sistemin işleyişi için aşağıdaki başlıklara ilişkin adım atılmasını istiyoruz" dedi.

18 Ocak 2019 - 14:51

Eğitim-Bir-Sen Şanlıurfa Şube Başkanı İbrahim Coşkun, il binasında yaptığı açıklamada 2018-2019 eğitim-öğretim yılının ilk yarısını değerlendirdi. 

Yaşanan sorunlardan ve beklentilerinden söz eden Coşkun, ek gösterge, eğitim çalışanlarına yönelik şiddet, kılık kıyafet ve ek dersler konusunda sıkıntılar olduğunu kaydederek, "Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkarılması için somut çalışmaların başlatılması, alan değişikliği taleplerinin karşılanması, görevde yükselme sınavlarının gerçekleştirilmesi gibi adımlar, bizim de talep ettiğimiz ve gerçekleşmesini beklediğimiz olumlu gelişmelerdir. Ancak, 3600 ek gösterge vaadinin bir türlü yerine getirilememesi, sözleşmeli öğretmenlik uygulamasının doğurduğu olumsuz sonuçlar, yer değişikliği sürecinde karşılanmayan talepler, eğitim çalışanlarına yönelik giderek artan şiddete karşı etkin ve caydırıcı bir düzenlemenin hayata geçirilememesi gibi konular ve sıkıntılar eğitim-öğretim yılının ilk dönemine damga vurmuştur. Öğretmen açığı, erkek kamu görevlilerine dayatılan darbe ürünü kılık ve kıyafet yönetmeliği, ek ders esaslarındaki eşitsizlik, ders ücretlerindeki adaletsizlik, okulların bütçe sorunu, eğitimin denetim ve rehberlik ayağının ihmal edilmesi gibi birçok konuda beklentileri karşılayan adımlar hâlâ atılmış değildir" sözlerine yer verdi.

 

 

YERELDE DE SORUNLAR ÇOK

Yerel bazlı yaşanan problemlere de değinen Coşkun, sorunları şu şekilde sıraladı: "Öğretmen açığımız 7 binleri bulmaktadır. Sınıfların kalabalık oluşu; birçok ilde ikili yapan okul kalmamışken ilimizde ikili eğitim yapan okullarımızda dahi sınıf mevcutlarının 50 ‘ye dayandığını görüyoruz. Buda okulların ihtiyaç bazlı planlamanın dikkate alınmadığının bir göstergesidir. Taşımalı öğrenci sayımızda bir eksilmenin olmadığı ve aynı sorunların devam ettiğini görüyoruz. Suriyeli öğrencilerin entegrasyonundaki öğretmen, öğrenci ve veli bazlı sıkıntılar her geçen gün artarak devam etmektedir. Kampüs okullarımızdaki sosyal donatıların (yemekhane, kütüphane, dinlenme ortamları, ulaşım vb.)dikkate alınmaması öğrenci ve velilerimizi gereksiz gündemlerle meşgul etmektedir. Görevlendirmelerdeki keyfi tutumlar ve bu keyfiyetin denetimden geçirilmemesi camiada Kurumlara duyulan güveni sarsmaktadır. Lise giriş sınavlarındaki sıralamamızın 77 olması, somut bir gösterge olup, ilimizde üniversite yerleştirmelerinde de çok gerilerde yer aldığı aşikârdır" dedi.

 

'KISITLAMALARA VE DAYATMALARA KARŞI ÇIKTIK'

Her zaman özgürlüklerden yana olduklarını dile getiren Coşkun, "İnsanı merkeze alan, öğretmeni eğitimin temel unsuru bilen, ona bilgi, donanım, formasyon ve haklar bakımından imkân ve itibar kazandıran yapısal düzenlemelerin hayata geçirilmesiyle daha verimli sonuçlar elde edeceğimiz bir sistemin işleyişi için aşağıdaki başlıklara ilişkin adım atılmasını istiyoruz. Eğitim-Bir-Sen Şanlıurfa Şubesi olarak, her zaman özgürlüklerden yana olduk, kısıtlamalara ve dayatmalara da karşı çıktık. Haklıdan ve doğrudan yana oluşumuz, haksızlığa ve yanlışa karşı kavi duruşumuz, üye kazanarak büyümemize, ülke olarak özgürlüklerin sınırının genişlemesine vesile oldu. Türkiye’nin geçmişten günümüze birçok alanda katettiği mesafe, çalışanların kazandığı haklar, milletin dirayetiyle kaldırılan vesayet odakları, sivil inisiyatiflerin gayretleriyle ters yüz edilen darbe ürünü mevzuatlar ülkemizi bugün herkes için ümitvar bir eşiğe getirmiştir. Tüm bu değişimden ne hikmetse bir türlü nasibini alamayan bir kılık ve kıyafet dayatmasıyla hâlâ karşı karşıyayız. Temel bir insan hakkının ikamesi, kişisel özgürlüğün belirgin bir nişanesi olarak gördüğümüz kılık ve kıyafet özgürlüğü hakkının da alınabilmesi için başlattığımız sivil itaatsizlik eylemi, kamu görevlileri kılık ve kıyafet özgürlüğüne kavuşuncaya kadar devam edecektir" diyerek sözlerine son verdi. 

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x